27 Ağustos 2012 Pazartesi

Espadrilleeer!

Aslında bu yazıyı ilkbaharın başında yazmalıydım. Bugüne kısmetmiş. Şu benim taptığım her gün her şekilde giyebileceğimiz espadrillere gelin birlikte göz atalım!



Hani mağazalar reklamlarını yaparken her çeşit her renk her desen her model derler ya! Aynen öyle bu muhteşem yaratıklar. Peki ben neden çok seviyorum? Çünkü çook rahatlar. Ayaklarınıza asla vurmazlar. Kotlarınızın, şortlarınızın, elbiselerinizin altına renk renk giyebilirsiniz. Ben öyle yapıyorum. Mesela çok basit günlük bir kombin şöyle olabilir:



Şort ve üstüne bir t-shirt! Altına da espadriller.. Ne kadar da basit değil mi? Rahat bir çanta ve şık bir bileklikle kombinimizi tamamladık. Başka bir espadrili elbiseyle deneyelim:


Mavi elbiseye sarı bir buket şeklinde kolye ve sarı bir cüzdanla renk verdim. Vee espadriller cuk oturdu! Bu kadar kolay onları giymek.. Her yerde her zaman!

Peki hangi marka daha iyidir? Fiyatları nelerdir? Nerede bulabilirsiniz? Cevaplar çok basit. En iyi marka tabi ki de 'Toms'. En çok çeşit orada. Ve aslında espadril modasını başlatan marka. Tomsların fiyatları malesef  biraz yüksek. 150-200 TL arasında değişiyor. Bir bez ayakkabıya o kadar para veremem diyorsanız kesinlikle Mudo'ya bakın derim. Ayrıca çoğu ayakkabı mağazasında bu modele rastlayabilirsiniz. Yeşilköy Pazarı'nda bile var! Kesinlikle biir tane hattaa alabiliyorsanız 2-3 tane alın derim.



Seçim Sizin..



18 Ağustos 2012 Cumartesi

Mükemmel Değilseniz Ne Olmuş Yani?

Evet maalesef bazılarımız bu çıtırlar gibi neredeyse mükemmel doğmuyor. Kaşı gözü boyu posu vücudu harika olmayanlar da var. Peki neden az önce 'neredeyse' mükemmel dedim.


Küçüklüğümden beri isyan ederdim neden herkes eşit değil diye. Neden kızlar güzel ve çirkin olarak ikiye ayrılıyor diye. Aslında siyah beyaz değil güzellik ve çirkinlik. Herkes neredeyse gride. Kimi açık gri kimi koyu..

Mesela şu filmlerde ve gerçek hayatta sık rastladığımız güzel ve aptal kızlar vardır. Aynı filmde baş rol oyuncusu çok güzel değildir ama zekidir.. Bu gerçekten de böyle kızlar! Bir mankene bakıyorum. Suratı da vücudu da harika. Ama göğüsleri küçük. Ya da bir başka manken parmakları kısa, tırnakları çirkin. Öyle çıtı pıtı sadece kemik torbası olmak istemezdiniz diye düşünüyorum.

Göbeğiniz mi var? Bacaklarınız güzeldir mini etek giyersiniz. Poponuz mu büyük? Beliniz incedir belinize kemer takarsınız. Kusurlarınızı kapayıp güzel yerlerinizi ön plana çıkarmak için mağazalarda binlerce kıyafet sizi bekliyor! Biraz kendinize güvenin. Ben neden o güzel kızlar gibi değilim? Neden uzun bacaklarım yok? gibi sorularla, kendinizi psikolojik olarak kötü etkilemeye devam etmekten başka bir şey yapmazsınız kızlar! Kiloluysanız gözleriniz etkileyicidir. Ya da teninizin rengi çok özeldir. Sevmediğiniz yönlerinize değil sevdiklerinize yönelin. 

Bu arada bana demesi kolay dediğinizi duyar gibiyim. Ben de çoğunuz gibi kilo sorunu olan biriyim. Ama ben vücudumu tanıyorum ve ona göre giyiniyorum. Belki sizin de farklı bir özelliğiniz vardır? Güzelliklerinizi keşfedin kızlar. Kendinizle barışık olmak budur..


Bakın Shakira'ya. Boyu biraz kısa ama o bunu hiç dert etmiyor. Çok güzel bir sesi ve fiziği var. Dansı da harika ve her zaman kendine yakışanı seçmesini biliyor.


Bildiğiniz gibi Rihanna'nın da Beyonce'un da geniş basenleri var. Ama onlar spor yaparak vücutlarını sıkılaştırıyor ve diledikleri gibi giyinebiliyorlar.


Balık etli modeller bile var! Bence aynanın karşısında güzelliklerinizi keşfedip alışverişe çıkma zamanı geldi de geçiyor!

16 Ağustos 2012 Perşembe

Sıkıldıysan Bağla


Bu yaz kesinlikle önden bağlamalı üstler moda. Bunun en belirgini de gömlekler. Klasik gömlek, oduncu gömleği, jean gömlekler..


İster uzun bir etekle, ister yüksek bel şortlarla rahatlıkla kombinleyebilirsiniz. Peki bağlayınca illa ki yüksek bel mi? Elbette ki hayır! Düşük bel pantolon ve şortlarınızı uyumlu bir kemer ile kullanabilirsiniz. Altınıza ister sandalet, ister parmak arası terlik, ister espadril, ister babet, ister dolgu topuk.. Kesinlikle yazın en kolay kombinlenebilen parçalarından biri bu bağlamalı gömlekler.


Sadece gömlek mi? Hayır yüzlerce bağlamalı t-shirt sizi vitrinlerde bekliyor. En sadesinden en süslüsüne kadar bu t-shirtler ha-ri-ka! Plaja giderken, gündüz gezmeye çıkarken her yerde giyebilirsiniz. İsterseniz bağlamaz çok daha salaş bir görünüm elde edersiniz.


Hem uzun bağlamalılar hem de kısalar var. Eğer fiziğinize pek güvenmiyorsanız uzunları tercih edin derim.


Peki diyelim bulamadık. Kendi t-shirt ve gömleklerimizi bağlayamaz mıyız? Tabi ki bağlayabiliriz. Hatta bu hazırlardan daha güzel olur inanın ;)
Demek istediğim eğer uzun t-shirt ve gömleklerden
SIKILDIYSAN BAĞLA!

12 Ağustos 2012 Pazar

Herkes Ayrı Çiçek Açsın

Eveeet. Bu yaz resmen herkes çiçek açtı. Açık renkli sade çiçeklerden koyu renklere en uzun kottan en kısa şortlara kadar her yerde çiçek var! Benim dolabımda 5 farklı model var ve hepsini sık sık seve seve giyiyorum. Hadi inceleyelim çiçeklerimizi.



Her ne kadar istenildiği gibi rahatça giyilebilse de ben diğer parçaları daha sade tutma taraftarıyım. Hadi biraz benim gardırobuma bakalım!



Pembe çiçekli şortumu şifon belden bağlamalı pembe bir gömlekle kombinledim. Bu kıyafeti gece giymek istersem parlak bir topuklu ayakkabıyla benim için gayet şık. Tamamlayıcı olarak zincir bir kolye ve yıldız şeklinde broş kullandım. Ve şortuma aynı tonlarda bir zincir taktım. Bence tatil gecelerine çok uygun.
Sizce nasıl? Şimdi de aynı parçaları gündüz giyelim bakalım.



Aynı ikiliyi açık kahve bir kemer ve aynı tonlarda bir sandaletle tamamlayabiliriz. Takı olarak sade bir bileklik yeterli olacak. Çanta olarak da yine kahve ve krem tonlarında bir tercih yapmalıyız. Ben her ikisini de severek giyiyorum. Sanki gündüz gezmeden sonra akşam partiye gitmek benim için çok kolaymış gibi oluyor -ki hiç değil-.
Nereden bulabiliriz şifon gömleği? Zara, Mango, Bershka, Stradivarius gibi markalardan ucuza bulabilirsiniz. Atlas pasajında görmüştüm ben. Zor bulunabilir bir parça değil.


Bayılıyorum! Her rengi her çeşidi var. Hadi gelin benim gardırobumdan aynı şortla devam edelim. Bu sefer şortumuzu plajda giyelim.


Üstüne dar bir badi giyip şortunuzun içine soktunuz mu üstüne bir de kemeri taktınız mı oldu. Tabi ki parmak arası terlikleri, plaj çantanızı, şapkanızı ve güneş gözlüğünüzü unutmamalısınız.


Şimdi yine benim gardırobumla devam ediyoruz. Diğer bir çiçekli şortumu günlük dışarı çıkar gibi kombinledim. Önceki yazımda bahsettiğim oxford ayakkabılar ve ona uygun bir çantayla tam gezme havasında hissediliyor. 



 Gelelim çiçekli pantolonlara. yine kendi dolabımdan iki farklı kombin. Soldaki yaz için, sağdaki ise sonbahar! Artık çiçekleri şort ve pantolonları nasıl giyebileceğinizi biliyorsunuz! Sizlere birkaç örnek daha göstereyim.







Seçim sizin..

9 Ağustos 2012 Perşembe

Ne Hakkında Yazıyorum?

Aslında bakarsanız daha bloğun nasıl kullanılacağını bile yeni yeni söküyorum. Peki ben ne hakkında yazıyorum? Modadan kitaplara, filmlerden sağlığa kadar her konuda yazmak istiyorum ve yazmaya çalışacağım.

Bakalım Neymiş Bu Oxford Ayakkabılar

Yazdığım ilk yazıyı bu sezon çok popüler olan oxford ayakkabılar hakkında yazmak istedim. Sabah, öğlen, akşamüstü rahatlıkla giyebileceğiniz, birçok çeşidi olan bu ayakkabılar yazın kurtarıcıları oldular. En kısa zamanda kendime bir tane edinmeyi düşünüyorum.




Yukarıdaki modellerin ikisini de sevdim. Soldaki biraz daha kibar kaçıyor. Daha sade, az ve öz. Rahatlıkla hem elbiselerle hem de jeanlerinizle kombinleyebileceğiniz bir model. Sağdaki ise görselliğiye ön planda. Dikkati ayakkabılara çekiyor. Rastgele bir elbiseyle iyi durmayabilir, ama jeanlerinizle çok şık duracağından eminim.



Şimdi önemli bir noktaya değineceğim. Bu ayakkabılar bu kadar kontrast renklerde giyilmez kardeşim. En sevmediğim kullanım şekli. Bu kadar fazla renge ve ayakkabıyı delik deşik etmeye gerek yok. Yukarıdaki 2 resimden de nefret ettim.


İlle de renkli giymek istiyorsan bunu al giy. Ama öyle bir ayakkabıya 45095 tane renk katmaya gerek yok.


Bunları da hiç sevmiyorum ben. O kadar para ver ayakkabıya, git deri diye al. Bağlamak için saçma sapan bir kurdele koysunlar. Basitleştiriyor ayakkabıyı, basitleştiriyor.



İşte sevdiğim modellerden 1-2 tane daha. En soldaki renkli ama kıvamında, kontrast değil de birbirine yakın renkler kullanılmış ve havasını renklerinden almış. Ortadakinde delikler var ama kahverengi üstünde çok sırıtmamış ve hatta şirin bile durmuş. Dediğim gibi bu ayakkabının bir sürü çeşidi var. İnce uzun olanı, kurdeleli olanı, rengarenk olanı, delik deşik olanı.. Peki nasıl giyeceğiz bu Oxfordları?


Mesela Taylor Swift ve Emma Watson gibi elbiselerin altına ister çorapla ister çorapsız giyebilirsiniz. Böylelikle hem maskülen hem de feminen bir görüntü elde edebilirsiniz. İster salaş jeanleriniz altına giyip rahat bir görünüm yaratın ister blazer bir ceket, dar jeanlerinizle veya deri pantolonlarınızla ciddi bir havaya bürünün.


Seçim sizin...

Giriş

Açıkçası hayatımda ilk kez bir bloğum oluyor. Bu blogta ne yazacağım ne paylaşacağım bunu zaman gösterecek. Bir giriş yapayım dedim ama nasıl yapacağımı bile bilmiyorum.. Neyse artık bakalım bakalım nasıl olacak!